Links to the old web pages of KKE

The international sites of KKE gradually move to a new page format. You can find the previous versions of the already upgraded pages (with all their content) following these links:

17 Nisan’ da Komünist Parti’ nin (KP, Türkiye), Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki ‘Karanlığa Meydan Okuyoruz’ başlığındaki etkinliğinde, Yunanistan Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi Yorgos Marinos bir konuşma yaptı

Yunanistan'daki sınıf mücadelesi ve YKP'nin tutumuna dair bilgiler veren Marinos konuşmasının sonunda Komünist Parti'nin yoluna Türkiye Komünist Partisi adıyla devam etmesi yönündeki dileklerini de bildirdi.

Konuşmanın tümü aşağıdaki gibi:

 

Sevgili yoldaşlar,

 

Kardeş partimiz, Komünist Parti’nin bugün gerçekleştirdiği bu toplantısında bulunma ve katkı sağlama olanağı tanıdığınız için teşekkür ediyoruz.

YKP mücadelenizi destekliyor; partinize, iktidar ve burjuva devleti tarafından hukuki kovuşturmaya uğrayan yoldaşlara yönelik sarsılmaz bir dayanışma içinde olduğunu ifade ediyor. Kapitalist sistemi ortadan kaldırmak için çalışan Komünist Parti, AKP, Erdoğan ve Davutoğlu’nun baskıcı burjuva mekanizmalarının hedef tahtası olmuştur.

 

YKP mücadelenizi paylaşıyor, kovuşturmaları kınıyor, Yunan halkını bilgilendiriyor ve Türk Elçiliği önünde kitlesel protesto eylemleri yapmak üzere hazır durumda olduğunu bildiriyor.

 

Değerli yoldaşlar,

 

Yunanistan’daki gelişmelere ilişkin, biliyorsunuz, YKP, SİRİZA’nın gerçek yüzünü zamanında ortaya çıkardı. SİRİZA, sosyal-demokrat  sistemin bir parçasıdır, AB ve NATO’nun stratejilerini benimseyen bir partidir ve kapitalist krizin yükünü halkın üstüne yıkıyor. Politikaları, büyük patronların kârlılığını ve rekabetini artıran işgücünün ucuzlamasına neden oluyor.

 

SİRİZA hükümeti, Yeni Demokrasi ve PASOK politikalarının devamcısıdır. Üçüncü memoranduma imza attı, ücretleri daha da düşürdü ve vergilendirmeyi artırdı. Bir yandan iş ve sosyal hakları yok ederken, limanları, havaalanlarını, demiryollarını ve stratejik değere sahip şirketleri özelleştiriyor.

 

Bu dönemde, AB, Avrupa Merkez Bankası ve İMF ile sert önlemler içeren yeni bir paket görüşülüyor. Buna göre; halkın üstündeki vergi yükü daha da artacak, emeklilik ücretleri düşecek, işçi hakları yeni bir saldırı altında kalacak, toplu işten  çıkarmalar gerçekleşecek ve grev hakkı sınırlanacak.

 

Sevgili yoldaşlar,

 

Yunanistan’daki gelişmelerin gidişatına bakarak birtakım çıkarımlar yapabiliriz.

 

v  98 yıllık devrimci rotası, tarihte edinilmiş tecrübelerin araştırılması, kahramanca mücadelesinde partimizin yaptığı hatalarının tespit edilmesi,

v  İşçi sınıfı ve halkın diğer kesimleri ile kurduğu güçlü bağlar ve

v  Sosyal-demokrasi ve oportünizm ile tutarlı mücadelesi,

 

YKP’nin direncini artıran ve bir burjuva hükümetinde yer alma basıncıyla baş etmesini sağlayan unsurlardan birkaçıdır.

Esas olarak, YKP’nin karmaşık gelişmelere etkili bir şekilde karşılık vermesi devrimci stratejisine dayanıyor. 

 

Partimiz, kapitalizm, AB ve NATO çerçevesinde kalarak halk yararına bir siyasetin yürütülemeyeceğine dair net duruş sergiliyor. Kapitalizmin tekelci – emperyalist bir evresinde olan Yunanistan’da sosyalist bir toplumun maddi önkoşulları olgunlaşmış durumdadır ve gerçekleşecek olan devrim sosyalist bir devrim olacak.

 

YKP gücünü; doğrudan halkın karşı karşıya geldiği sorunlar için verdiği günlük savaşım ve kapitalist sistemin yıkılıp sosyalizmin inşa edilmesi için verdiği mücadelesinden alıyor. Sosyalizm hedefi, işçi-halk hareketinde, ittifaklar politikasında ve siyasi faaliyetlerin her alanındaki taktiklerine yön veriyor.

İdeolojik çalışmalara, partinin ve gençlik örgütümüz KNE’nin güçlenmesine, tüm fabrikalar ve tüm iş sektörlerinde işyerlerindeki örgütlenme çalışmalarına özellikle ağırlık veriyoruz.

 

Israr ediyoruz;

 

v  Temelleri işyerlerinde olan güçlü, kitlesel sendikalarının olmasına ve reformizme karşı, sınıf hareketi ve PAME’nin lehine gelişecek bir güç dengesi için işçi hareketinin yeniden yapılanmasına,

v  Öncü, işçi sınıfı ile yoksul çiftçi ve  halktan ailelerin kadın ve gençleri ile güçlü bir sosyal-halk ittifakının kurulmasına; işçi ve halk güçlerinin devrimci durum koşulları şekillendiğinde sömürü sisteminin ortadan kalkması ve güncel, sert sınıf çatışmalarına hazırlıklı olması için kapitalizm ve tekellere karşı mücadelenin güçlenmesine,

 

Halkımıza; toplu üretim araçlarının toplumsallaşması, merkezi planlama ve işçi-sosyal denetiminin gerçekleşmesi, halkın ihtiyaçlarının karşılanması ve ülkemizin AB ile NATO’dan kopuşu için işçi, halk iktidarının şart olduğunu yılmadan anlatıyoruz.

 

Bu çizgide ilerleyen YKP’nin sınıf hareketine öncülük ettiğini ve sendikalarda yeni pozisyonlar kazandığını vurgulamak isteriz.  Ayrıca, güçlü bir işveren-iktidar sendikası olan Yunanistan Genel Konfederasyonu’nun kurultayında sınıf güçlerinin 2. sıraya yükseldiği konusunda sizi bilgilendirmek isteriz.

 

Partimiz, emperyalistler arası rekabetin doğurduğu emperyalist savaşlara ve halkı kuvvetli emperyalist devlet ve ittifaklarının bayraklarının altında toplayan güçlere karşı mücadele ediyor.

 

Çok ağır koşullarda yaşam savaşı veren ve AB ile SİRİZA-ANEL hükümetinin tehlikeli politikalarından mağdur olan göçmen ve mültecilere olan enternasyonalist dayanışmamız bu mücadelenin bir parçasıdır.

Komünistlerin burjuva hükümetlerinde yer almasının halk çıkarlarına ve sosyalizmin inşasına hizmet edemeyeceğinin altını çizerek, komünist hareketin içindeki oportünist pozisyonlara karşı mücadelemizin zorunluluğunu vurgulamak isterim.

 

YKP, milletvekilleri ile ulusal ve Avrupa meclisinde işçi sınıfının ve halkın sorunları için müdahalelerde bulunuyor; halk düşmanı yasa tasarılarına ret oyu veriyor; bir yandan çalışanları bilgilendiriyor, öte yandan meclis dışında, çeşitli iş sektörleri ve işyerlerinde çalışmalarını sürdürüyor.

 

Parlamenter mücadelenin mutlaklaştırılmasının komünist ve işçi hareketine büyük zararı oldu. Burjuva demokrasisi sermaye iktidarının, diktatörlüğünün bir şeklidir. Sosyalizmin inşası için birçok komünist partinin bilinen ‘aşamacı’ programlarında yer alan parlamenter mücadele, kapitalizm zemininde yapılmış bir seçimdir; karşı-devrimden sonra komünist hareketin ideolojik, siyasi ve örgütsel krizinin derinleşmesinin bir unsurudur. Komünist hareketin  yeniden yapılanması ve bütünsel bir devrim stratejisinin oluşumu hepimizin sabit görevidir. İşçi sınıfının çıkarlarını savunan, kapitalizmi devirmek koşuluyla sosyalizmin inşasını kendine  tarihi misyon olarak üstlenen komünist partilerinin güçlenmesi  mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır.

 

Yoğun ideolojik ve siyasi çatışmalara sahne olan komünist partilerinin birçok uluslararası ve bölge toplantısına katılıyoruz. Devrimci çizgi  doğrultusunda daha büyük kazanımların elde edilmesi için bu mücadelenin sürdürülmesi şarttır. 

Bu çerçevede Komünist Partilerinin uluslararası toplantılarında, ‘Avrupa Komünist İnisiyatifinde’ ve ‘Uluslararası Komünist Dergi (ICR)’da partilerimizin işbirliği büyük önem kazanıyor ve zorluklara rağmen katkımız daha da artabilir.

 

Son olarak;

 

Partinizin fraksiyonist-oportünist gruplara karşı verdiği mücadeleyi ve yıllar yılı yoğun çabalarınızın önemli sonuçlarını çok yakından izlediğimizi vurgulayarak, cesaret alıp şunu ifade etmek istiyorum: İşçi sınıfı içinde ve uluslararası komünist hareketteki çalışmalarınızı kendi adınızla, Türkiye Komünist Partisi adıyla sürdürmeniz size büyük katkı sağlayacaktır. Ben, bunu ifade etme gereğini duydum, elbette ne yapılması gerektiği siz daha iyi bilirsiniz.

 

Çok teşekkür ederim,

 

YAŞASIN Türkiye’nin Komünist Partisi ve YKP arasındaki yoldaşça ilişki!

YAŞASIN Marksizm- Leninizm ve Proleter Enternasyonalizm!