Links to the old web pages of KKE

The international sites of KKE gradually move to a new page format. You can find the previous versions of the already upgraded pages (with all their content) following these links:

20 Eylül 2015 tarihinde yapılacak milletvekili seçimi için YKP Merkez Komitesi’nin çağrısı

Hepsini denedin...

Şimdi Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ile el ele.

Devrim yolunda çare var.

30.08.15


 

İşçi ve ücretliler, işsizler, çiftçiler, tüccarlar, sanayiciler, bilim adamları, serbest çalışanlar, emekliler, gençler, ev kadınları, YD-PASOK hükümetlerinin memorandumları hala geçerli iken SYRIZA-ANEL hükümetinin ağır önlemlerini sırtına alacak olanlar...

 

Geçmiş yıllarda tek partili ya da koalisyon, ‘merkez-sağ’, ‘merkez-sol’, ‘sol’ gibi çeşitli iktidarlara güvenmiş olan ve birbirinin ardından yeni memorandumlara şahit olmuş olanlara sesleniyoruz. Bu seçimlerde, maaş ve emeklilik ücretlerinde kesintilere imza atmış, vergi yüklerini artırmış, Sağlık, Eğitim, Sosyal Dayanışma hizmetlerine sınır getirmiş, yeni özelleştirmelere zemin hazırlayan ve fakir çiftçi ve serbest çalışanların iflasına neden olan partilere yeni tavizler vermeyin. Yararlı çıkarımlarda bulunabilir, bu sefer sağlam ve gerçekten radikal temellerde KKE ile mücadelede buluşabilirsiniz. Bu süreçte KKE’ nin, kapitalizmin yönetim şekillerinde yüreklilikle yer almaması önemli olduğu kanıtlanmıştır.

 

Geçmiş yıllarda memorandumlara karşı mücadele edenlere, yakın geçmişte gerçekleşen referandumda HAYIR diyerek onları protesto ettiğini inananlara ve bugün SYRIZA’ nın en ağır olan 3. memoranduma imza attığını görenlere sesleniyoruz. Bu, SYRIZA-ANEL hükümetinin, sisteme ve yıllar öncesinden daha da ağır önlemlere talep eden sanayicilere, bankacılara, armatörlere büyük bir kıyaktır.  İlk andan itibaren anlaşmayı, sermaye adına itibar maskesinin altında sol sloganlarla ‘giydirdi’. Çeşitli ‘platformları’ sözde demokrasi palavrası ile kullandı, hem ‘sağını’ hem ‘solunu’  kandırdı.  Her seçim öncesinde sosyal alanlarda mücadele edenleri pasif izleyiciye çevirdi. Sözde ‘yenilenmiş sol’ yalanını yayabilmek için 20 yy’ ın en önemli tarihsel olaylarını istismar etti.

 

İşçi ve diğer çalışanlar, işsizler, yarı-zamanlı çalışanlar, emekliler, çiftçiler ve serbest meslek çalışanları,

 

Başınızı dik tutun, kaderinizi elinize alın, önünüze servis edilen yalan ikilemlere-tuzaklara sırtınızı çevirin!

 

Bu seçimlerde artık ekonomik krizden çıkış, yeniden yapılanma, kalkınma ve sözde halk yararına gelirin adil dağılımını vadeden partilerle aynı safta olmayın. Gerçekte yapmak istedikleri büyük sermayeye ve onun egemenliğine hizmet etmektir.

 

Yeter artık!

 

KKE, özellikle daha önce KKE’ nin safında yer almış ama sonra daha dolaysız görünen siyasi bir çözüme baş vurmuş olanlara sesleniyor.

Bugün yakın tecrübenize dayanarak sizi yeniden düşünmeye ve seçiminizi yapmaya davet ediyoruz.

 

Mücadeleci ruhla seçimlere katılmanızı davet ediyoruz, ki bu sadece KKE’ ye vereceğiniz oyla gerçekleşecektir. Oyunuz her halk-karşıtı anlaşma ve yasaya, her halk-karşıtı (tek partili ya da koalisyon) iktidara karşı ve de her emperyalist ittifaka karşı halk direnişini güçlendirecektir.

 

Tüm tarihsel geçmişimize baktığımızda, en kazançlı mücadelelerin KKE’ nin  güçlü olduğu zamanlarda gerçekleştiği görüyoruz.

 

 

Bugün KKE’ yi desteklemek ve güç kazandırmak için her zamandan daha çok tecrübe ve nedeniniz var

 

Güçlü KKE, çünkü oy avlamak için halka hiçbir zaman yalan söylemedi. Gerçekleri haykırdı, gelişmelerin gidişatı hakkında zamanında uyarılar yaptı ve SYRIZA’nın geleceği yeri önceden bildi. SYRIZA’ nın programının ve Selanik’te yaptığı açıklamalarının uzlaşıyı, AB ile anlaşmayı ve yeni yüz kızartıcı memoranduma işaret ettiğini uyardı. Programları doğuştan halk düşmanıydı, sadece birtakım sol sloganlara büründürülmüştü.  Artık elle tutulur ve sağlam kanıtlarınız var ki, AB ve kapitalizmin çıkmaz sokağında hiç bir iktidar halk lehine bir siyaset güdemez. Kapitalizm ve AB gibi uluslararası örgütleri pazarlık, referandum ve sözde sol hükümetlerle karakter değiştirmiyor. Kapitalist ekonomi çerçevesinde hareket eden bir hükümet, rekabeti, karlılığı ve sermayenin yatırımlarını desteklemek için çelik ve halkın kanını emen yasalarını korumak zorundadır. Avrupa’da değişim rüzgarının estiğini söyleyen  diğer tüm partiler halkı kandırıyor. Yapılan tartışmalar, planlar ve kavgalar halkların çıkarları ile ilgili değildir. Tartıştıkları, kapitalizmin çıkmazında kar ve zararların üye-devletlerinin arasında nasıl paylaşılacağıdır.

 

Güçlü KKE, çünkü memorandumlara ve halk-karşıtı yasalarına karşı hiç geri atmadan gerçek bir HAYIR diyor ve sadece halkın çıkarlarını gözetleyen bir kalkınma yolu öneriyor. AB’ nin ve sermayenin stratejisini oluşturan ve daha ucuz iş gücü amaçlayan memorandumlara karşı mücadele ediyor. KKE, memorandum ve yasalarının iptaline ilişkin mecliste önerge sunan tek partiydi. Bu önerge hiç bir zaman meclis gündemine getirilmediyse, SYRIZA milletvekilleri bundan sorumludur. AB’ye, sermayeye ve iktidarına karşı gelerek, halkın soluk alabilmesi için, dayanışma için, kayıpların geri kazanımı için, temel modern ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için tutarlılık ve süreklilikle mücadeleyi örgütlüyor.

 

Güçlü KKE, çünkü yarın diğer tüm partilerin oluşturduğu ve AB, Komisyon, IMF ve egemen sınıfın şefliğinde yönetilen ‘şantajcılar korosu’ ile yarışırken halk için daha da kararlı bir dayanak olacaktır. Oluşacak herhangi bir hükümet kombinasyonunda muhalefet olarak halkın sesi olacaktır. Güçlü bir KKE işçilerin, halkın haklarını daha avantajlı bir pozisyondan savunacaktır, halkın mücadelesinde, tekel-karşıtı, kapitalizm-karşıtı işçi hareketinde öncü olacaktır, halk ittifakını güçlendirecektir. KKE, kaderlerini ellerine alabilmeleri için işçilerin birleşmesi ve örgütlenmesinde tüm gücünü ortaya koyuyor. Sarsılmaz biçimde halkın gücüne inanıyor. KKE’ nin parlamentoda güçsüz kaldığında halkın yaşadığı olumsuz sonuçları hatırlayın. Güçlü bir KKE ve işçi-halk hareketi ile ‘memorandum ve patronları’ birlikte devirebiliriz.

 

Güçlü KKE, çünkü KKE’ nin gerçekçiliği işçi-halk çıkarları tarafından tanımlanıyor. Halk, ancak baş rolü alınca zaferi kazanabilir. Planlı sosyal üretim ve hizmetlerinin – Eğitim, Sağlık, Sosyal Yardım- merkezi ve bilimsel olarak temelini sadece halk-işçi egemenliği oluşturabilir. Bu, toplu üretim araçlarının kamulaştırılması ve işçilerin kontrolüne geçmesi ile gerçekleşecektir. Bu önkoşullarla halkın refahına öncü olabilir, AB’ den kopuş gerçekleşebilir ve halkın yararına kamusal borcu tek taraflı silebilir, ülkenin NATO’ dan ve emperyalist planlarından çıkması için yol gösterebilir.

 

Kapitalist sermaye ve egemenliğine toz kondurmayan yeni sahte ikilemleri, Avro bölgesinden sahte çıkışı reddedin

 

Memorandum ve uygulama yasalarının iptal edilebileceği umudu ile SYRIZA’ ya yönelen eski YD ve PASOK seçmenleri, halk yararına alınacak dengeleyici önlemlerle memorandumun sözde daha iyi yönetileceğine ilişkin verilen sözlere kanmayın. Yeni yıkıcı bir yalana destek vermeyin ve buna dayanmayın.  

 

SYRIZA ana muhalefet olduğunda, unutmayın, KKE uyarmıştı: SYRIZA nihai olarak AB, NATO ve büyük sermayeye hizmet edecektir. Şu an halkın hiçbir oyu YD ve PASOK’ a geri dönmemeli, Potami ya da SYRIZA’ nın dağılımıyla ’Halk Birliği’ adındaki 2 No.lu SYRIZA’ nın tuzağına düşmemeli.

 

Yıllar yılı memorandum/karşı-memorandum kavgasının sadece yüzeysel değil ama sahte, dolayısıyla halk hareketi için zarar verici olduğu ortaya çıkıyor.

 

Bir partinin ekonomik ve daha genel olarak siyasi çizgisini oluşturan, hangi sosyal dinamikleri temsil ettiği, toplu üretim araçları ve ülkenin zenginliği konusunda nasıl pozisyon aldığıdır. Gerçek ayırt edici çizgi budur, kullanılan para birimi değildir. Şu an herkes, tüm liberal burjuva partileri ve Nazi eğilimli Altın Şafak dahil, yani sadece ‘sol’ değil ‘sağ’ partiler de, ‘üretken kalkınma’ ve ‘yeniden dağılım’ dan söz ediyor.

 

Memorandum, AB ve sermaye partileri için bu seçimlerin belirleyeceği tek şey şudur: Kimin, hangi hükümet, hangi kombinasyon ve ittifaklarla yeni memorandumu ve yasalarını uygulayacağıdır. Halkın halk-karşıtı tuzaklara kapılmasına izin vermeyin.

 

SYRIZA, bir yandan memorandumları uygularken ve genişletirken, diğer yandan onları ‘aşacağını’ ifade ediyor ve bir kere daha halkı çiğ bir şekilde kandırıyor. Hükümette yer alabilirse, memorandumun olumsuz etkilerini dengeleyici önlemler alarak azaltacağını vurguluyor. SYRIZA, YD ve PASOK’ un geçmiş yıllarda halkın aleyhine tekrar ve tekrar kullandığı ‘tekellerin’ propagandasına tamamen kendini teslim etmiş durumdadır. SYRIZA bir yandan barbar yasaları yürürlüğe koymak ve ortak parlamenter bir cephe açmak için YD ve PASOK’ un günahlarını affediyor diğer yandan da iktidar ‘koltuğu’ için onlarla kavga ediyor.  

Diğer burjuva partileri ise, YD ve PASOK, geçmiş yıllarda yürüttükleri barbar siyasi çizgiyi aklamak için SYRIZA-ANEL hükümetinin imzaladığı memorandumu kullanıyor. Onları kınayan ve karşı çıkan halktan bir ‘pişmanlık beyanı’ koparmak istiyor. Memorandumlara dair teknik bilgiye sahip oldukları için ülkenin ‘Avrupa yolundaki’ garantörleri gibi lanse ediliyorlar. Potami ile birlikte, yakın gelecekte SYRIZA ile beraber kurulacak olan hükümette olası bir ortaklığa adaylar.   

 

Kriz zamanında, halkın yaşam standardı %40-%50 oranda geriledi. Memorandumu dengeleyici önlemler sunan partiler yalan söylüyor. Hiçbir parti halkın kayıplarını geri alma hakkını tanımıyor. Bugün sadece KKE’ ye güvenebilirsiniz.

 

Halkın diğer partilere vereceği oyu ertesi gün karşısında bulacaktır. Bir sonraki hükümet, işçiler ve diğer halk tabakaları yeni önlem ve yasalara karşı mücadele ettiklerinde her seferinde anacaktır.

 

Kaybedecek zamanımız yok artık

 

SYRIZA’ dan kopan ‘Halk İttifakına’ ve ‘B planına’ güvenimiz yok. Bugüne kadar radikal sol dünyasının kandırılmasında büyük rol oynadılar. ‘Halk İttifakı’ SYRIZA’ nın bir kopyasıdır ve sonu aynı olacaktır. AB’ye taahhüt veren hükümetler, tekellerin rekabet gücünü artıracak ve sermaye için ucuz iş gücü sağlayacaktır. Para biriminin değişimi ise bunu değiştirmeyecektir.

 

Yeni memoranduma doğru atılan her adımda hükümeti desteklediler (20 Şubat anlaşması, Tsipras’ın 47 sy teklifi vs). Tsipras, Yunanistan’ın AB ve NATO içindeki yerine toz kondurmazken, kapitalizme ve bunun çeşitli örgütlerine sadakat yeminleri verirken seslerini çıkarmadılar. Bugün ise ‘aldatılmışlık’  taslıyorlar.

 

Kapitalist kalkınmayı ulusal para birimiyle sürdürmek istediklerini açıkça ifade ediyorlar. Bu, ulusal para birimini sürdüren veya başka parasal ittifaklara ortak olan diğer kapitalist AB ülkelerinde de oluyor. AB ve Avro bölgesine üye olan tüm üye-devletlerde yaşam standardının ve işçi haklarının giderek kötüleştiğini gizliyorlar.

 

Sistem, çeşitli formlarda, bu partileri destekliyor; 2012’den itibaren SYRIZA ve ‘sol platformunu’ desteklediği gibi ve bugün ‘Halk İttifakı’ nı desteklediği gibi. KKE’ nin anti-kapitalist ve anti-tekelci çizgisine karşı bir siper oluşturma amacı taşıyorlar.

 

‘Halk İttifakı’ %100 olarak bir sistem partisidir. İşçi hareketini bünyesine alan Avrupa içindeki diğer sol sistem partilerine benziyorlar. Karşı-memorandum söylemlerinin arkasında emperyalist sisteme ve sermayeye gizli destek yatıyor.

 

‘Altın Şafak’ Nazi partisini izole edin

 

Her ne kadar Nazi yanını gizlemeye çabalasa da, bir daha başını kaldırmasına izin vermeyin. Büyük laflarının arkasında en çiğ sermaye diktatörlüğü var, büyük patronlarla ve özellikle armatörlerle işbirliği var, işçilere, mücadele ve hareketine nefret var. Altın Şafak, ‘ulusal üretim’ sloganını, çiftçileri tarafına çekmek için kullanıyor. Altın Şafak, AB’ yi reddetmiyor, yunan sermayesinin AB içindeki yerini ‘iyileştirmeyi’ amaçlıyor. Diğer halklara, mültecilere, barbar kapitalizmin ve emperyalist savaşların kurbanlarına karşı düşmanlık tohumları ekiyor. Kapitalizmin ‘böl ve yönet’ organıdır, çalışan halkı, işçi sınıfını parçalamayı hedefliyor.    

 

Alternatif bir çözüm, halkın yararında bir çıkış var    

 

KKE, daha umutlu başka bir yolun varlığına işaret ediyor. Memorandumlar, yoksulluk, işsizlik, halkın sömürüsü çıkmaz bir sokak değildir ve bunlar bizim ve çocuklarımızın geleceğini oluşturmak zorunda değildir.

 

Gelecek yıllarda halkın, tüm halkların durumu daha da kötüleşecektir. Kapitalist sistem çürük bir sistemdir. Avrupa bölgesinin içinde veya dışında, kapitalist ülkelerin ve emperyalist güçlerin arasındaki rekabet arttıkça ve krizler derinleştikçe yoksulluk, işsizlik, savaşlar ve göçler artacaktır.

 

KKE, HALKIN EGEMENLİĞİNDE TEKELLERİN KAMULAŞTIRILMASINI- AB’ DEN KOPUŞU- BORCUN TEK TARAFLI İPTALİNİ teklif ediyor. Bu, en gerçekçi ve umutlu tekliftir ve memorandumlara ve kapitalist kalkınma yolunda halkın bulunduğu fedakarlıklara son verecektir. Bu, ancak halkın iradesi ile gerçekleşecektir. AB ve IMF, yerli ve yabancı sermayeden kopuş için KKE ile birleşmek gerekir.

 

 

Halk yararına ülkenin üretim potansiyelini değerlendirebilir ve geliştirebilir tek alternatif çözümdür. Yunanistan, halkın hemen hemen tüm ihtiyaçlarını (sanayi ve zirai üretim, yeraltı zenginlikleri, bilim ve diğer alanlarda nitelikli iş gücü) karşılayacak önkoşulları barındırıyor.

 

Bunların değerlendirilmesi için kapitalist mülkiyet-iktidardan bağları koparmak gerekiyor. Herkese istikrarlı iş, ücretsiz eğitim, sağlık ve sosyal dayanışma garanti edebilecek olan tek tekliftir.

 

NATO, ABD ve AB’nin petrol ve doğalgaz hatlarını konu eden emperyalist kavgalarının yumağından kurtaracak olan tek çözümdür.

 

Bu devrim yolu, kapitalizmi savunan diğer partilerin iddia ettiği gibi, yalnız bir yol olmayacaktır. Aynı yolda ilerleyen diğer halkların ve hareketlerin mücadele ve dayanışmasından destek alacaktır.

 

Halkın zaferi gerçek olabilir

 

Bugün işçi hareketinin yapılanması ve halkın ittifakı daha iyi koşullarla örgütlenebilir. Bugün Yunanistan’da ve daha genel olarak tüm dünyada olumsuz güçler dengesi değişebilir.

 

Yeter ki halk tecrübesini değerlendirsin, devrim için mücadeleci gücünü kullansın.

 

Bu, gerçekleşebilir bir tekliftir. Sadece o zaman işçi halkı hak ettiği gibi yaşayabilecektir. Bu yol, büyük sosyal bir halk ittifakının yapılanmasından geçer. Böylece güçler dengesi değişebilir, ırkçılığa, kaderciliğe ve kapitalizmin eski ve yeni barbar yönetimine karşı işçi sınıfının mücadeleci ve örgütsel ruhu güçlenebilir.

 

Bu yolda HER YERDE daha güçlü bir KKE gerekir: Mecliste, her şeyden önce iş yerlerinde, büyük fabrikalarda, mahallelerde, açık alanlarda, gençlik merkezlerinde.

 

KKE, yoksulluğa, işsizliğe karşı dayanak oluşturabilecek tek güçtür.

 

KKE, kapitalist sömürü düzenine karşı gelen tek güçtür. Toplumun ve ekonominin sadece alternatif değil daha üst bir örgütlenme biçimini sunmaktadır. Merkezi planlama, kamulaştırma ve işçi denetimi ile. Gerçek kurtuluşun önkoşulları bunlardır.

 

ŞİMDİ KKE’YE OY VER!

 

SENİN GÜCÜN

 

GERÇEĞİN, MÜCADELENİN, DEVRİMİN GÜCÜ!

 

 

 

KKE MERKEZ KOMİTESİ

 

26 AĞUSTOS 2015