SYRIZA-ANEL hükümetinin kreditörlerle imzalamaya hazırlık aşamasında olduğu yeni halk düşmanı önlem ve sözleşmelere karşı YKP, 26 Haziran 2015’te Yunanistan’ın birçok şehrinde büyük kitlesel gösteriler gerçekleştirdi.
Atina’da meclisin önündeki meydanında yaptığı konuşmada YKP MK’sinin Genel Sekreteri D. Kutsumbas dedi ki:
‘Halk anlaşmaya, iflasa, kapitalizmin partilerine ve bunların egemenliğine büyük bir ‘HAYIR’ demelidir. Kendi gerçek egemenliğini kurmak doğrultusunda yelkenlerini açmalıdır.
YKP ile beraber mücadele edip, sokakta, işyerlerinde tüm halk düşmanı önlemleri bloke etmelidir.
SYRIZA işçi ve halk taleplerini kötüye kullanarak hükümet oldu. Şimdi halkın oyunu kendi çıkarları doğrultusunda istediği gibi yorumlayarak yine halkı kandırmaya çalışıyor.
Seçimlerden beş ay sonra hükümet yeni anlaşmanın önlemlerini halka fatura etmeye kalkıyor. Halk eğer karşı hücuma geçmezse, AB ve tekellerden bağlarını koparma yoluna gitmezse, borç için, AB ve tekellerin çıkarları için kan kaybetmeye devam edecek.
Halk tarafından hem kreditörlerin (‘üç kurumun’) teklifleri hem de Tsipras hükümetinin 47+8 sayfalık teklifleri reddedilmelidir. Çünkü her ikisi de son derece barbardır.
SYRIZA-ANEL hükümeti olduğu kadar, ABD’nin müdahalesi ile Avrupalı ortakları ve IMF de kapitalist Yunanistan’ı kapitalist AB’nin içinde bırakarak kurtarmaya yönelik planlarında pes etmiş değillerdir’.
27 Haziran’ın sabah saatlerinde Başbakan A. Tsipras, bir referandum yapacağını ilan etmiştir.
Bu ilandan hemen sonra YKP üyesi ve Basın Bürosu sorumlusu, Yiannis Giokas, Mega televizyon kanalında aşağıdaki açıklamalarda bulundu:
‘YKP’nin duruşu nettir. Yunan halkın söylemesi gereken ‘hayır’ her iki anlaşma için geçerlidir. Halk, hem kreditörlerin teklini, hem de bunca zamandır içeriğini giderek zenginleştirdiği hükümetin 47 sayfalık teklifini reddetmelidir.
Her iki teklif halk aleyhine boğaz kesen önlemler içermektedir.
Referandum halkı tehdit edici unsurlar içermektedir. Halkı iki kötü teklifin arasında bırakarak onu suç ortağı yapmaya amaçlamaktadır.
Halk iradesinin saygısına ilişkin masallar artık bitsin. Halk geçmiş yıllarda memoranduma ve onun uygulayıcı kanunlarına karşı mücadele etti. Beş aydır hükümet hiçbir yasayı iptal etmemiş olmakla birlikte, eski çerçeveyi koruyarak yeni önlemler ortaya koyuyor.
Hükümet diyor ki, kreditörlerin teklifi halkın irade sınırlarını aşıyor. Kendi teklifi peki, halkın irade sınırlarının içerisinde mi?
Hükümet halka yalan söyledi. Avrupa Birliği ve kapitalizmin kalkınma yolunda kalarak memorandum ve kemer sıkma politikalarından halkı kurtaracağını söz verdi, şimdi ise masalların yıkımını idare etmeye kalkıyor.
Halk her mümkün şekilde her iki teklife ‘hayır’ demelidir. Hem kreditörlerin, hem hükümetin tasarısını reddetmelidir. Boynunu yükseltip kendi çıkarları doğrultusundaki tek gerçek çözümü talep etmelidir: Avrupa Birliği’nden ve mevcut kalkınma yolundan çıkışı’.
27.06.2015 soL
