Transatlantik Enerji İşbirliği'nin (P-TEC) 6. Bakanlar Toplantısı'nda Başbakanın yaptığı konuşmayla ilgili olarak ΚΚΕ KKE MK Basın Bürosunun açıklaması şu şekildedir:

“Yunanistan’ın ‘ABD LNG’sinin giriş kapısı’ ve maden çıkarma faaliyetleri haline gelmesiyle ilgili olarak sevinecek tek taraf, ülkenin zenginliğinin teslim edildiği tekeller ve bundan fayda sağlayan sermaye kesimleridir — örneğin armatörler. Halk ise Rus doğalgazının tamamen yasaklanmasıyla, son derece pahalı ABD LNG’si lehine, daha da büyük bir enerji yoksulluğuna mahkûm ediliyor. Dolayısıyla, Başbakan’ın yaratmaya çalıştığı beklentiler, tıpkı son yıllarda ‘kömürden çıkış’, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması ve ‘yeşil geçiş’ konusunda yaratılan benzer beklentiler gibi, çok yakında boşa çıkacaktır.

Bu planlar ve Amerikan enerji devlerinin varlığı, enerji savaşına daha derin bir dâhil olma anlamına geliyor ve elbette hiçbir jeopolitik istikrar sağlamayacak, ülkenin egemenlik haklarını da korumayacaktır. Aksine, bu hakları şiddetli rekabetlerin tam merkezine yerleştirecek, ortak çıkar sağlama yönündeki pazarlıkları daha da yoğunlaştıracak ve bu tür “ortak işletme” yollarının önünü açacaktır.

Halk için bir çözüm olamaz; doğal zenginlikler, üretim araçları ve enerji dağıtım ağı, yerli ve yabancı tekelci grupların elinde bulunduğu sürece. Enerji fiyatı, mevcut ve önceki hükümetlerin AB direktifelerine dayanarak kurumsallaştırdığı borsalarda spekülasyon konusu oldukça, durum değişmeyecektir. Halk, Avrupa-Atlantik enerji planlarının reklamını yapan hükümete ve ona destek veren diğer partilere hiçbir güven duymamalıdır. Mücadelesiyle, bu planlardan kurtulmanın yolunu açmalı; ülkenin doğal zenginlikleri ve üretim potansiyeli, halkın kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılmalıdır”.

11.11.2025