Links to the old web pages of KKE
Ne kadar komünist karşıtı önlemler almaya çalışsalar da halkın mücadelesini engelleyemeyecekler
AB, 78 kelimeyle, Çek hükümetinin komünist ideolojiyi suç kabul etmesine, 5 yıla kadar hapis cezalarına ve Polonya, Baltık ülkeleri ve diğer yerlerde buna karşılık gelen kovuşturmalara "göz yumarak" kendini kurtarmaya çalışıyor.
Adalet komiseri McGrath’ın KKE Avrupa Parlamentosu grubu’ndan Avrupa parlamentosu milletvekili Kostas Papadakis’in sorusuna verdiği cevap ile AB ülkelerinin en az 1/3'ünde, komünist partilerin faaliyet ve eylemlerine yönelik çeşitli biçimlerde anti-komünist zulüm, yasak ve kısıtlamaların "fabrika"sının, yalnızca hoşgörüyle değil, aynı zamanda anti-komünizm'i resmi doktrin ve ideolojisi olarak benimseyen emperyalist AB ittifakının desteği ve yönlendirmesiyle yürütüldüğü, defalarca teyit edilmiştir.
Komiserin doğrudan belirttiği gibi, komünistlere yönelik zulüm ve anti-komünist yasalar, Avrupa Birliği Antlaşması'nın belirli maddelerine uyulduğu sürece "üye devletlerin yetkisi" kapsamındadır. Çek hükümetinin AB standartlarına yönelik özel yaklaşımı, diğer AB ülkelerinin hükümetlerinin uyguladığı tüm benzer zulümler gibi, bu kriterleri açıkça karşılamaktadır.
Komünistlere ve diğer mücadelecilere karşı gerçek bir “cadı avı” yapılan bir dönemde, AB birçok kez sözde demokrasinin, insan haklarının veya sözde "hukuk üstünlüğü" olarak ifade edilmesiyle kendini haklı göstermeye çalışırken, AB'nin özellikle genelleştirilmiş savaş hazırlığı koşullarında sistematik ve zaman içinde teşvik ettiği tarih dışı ve tehlikeli anti-komünist ideolojilerin ve uygulamaların gerçek hedefinin ne olduğunu ortaya koymaktadır
Ancak ne kadar önlem alırlarsa alsınlar, komünistlerin önderliğinde halkların, tarihsel olarak çağdışı kalmış sömürü sistemine, emperyalist savaşlara ve baskılara karşı, 21. yüzyılda tek ileri çıkış yolu olan sosyalizme, komünizme devrimci geçiş için mücadelesini engelleyemeyeceklerdir.
KKE Avrupa Parlamentosu Grubu'nun Sorusu ve Avrupa Komisyonu'nun Yanıtı'nın metinleri şöyledir:
Komisyona yazılı soru önergesi
“AB’nin resmî ideolojisi olarak antikomünizmi benimsediği bir ortamda, Fiala hükümeti Çekya’da utanç verici ceza kanunu değişiklikleri yaptı. Bu değişikliklerle, komünist ideolojiyi desteklemek, Nazizmle eşdeğer görülerek suç sayılıyor ve 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabiliyor. Bu düzenleme, Çekya’da Komünist Partisi’nin ve komünistlerin faaliyetlerinin yasaklanmasına giden tehlikeli bir yolun önünü açıyor.
Bu kabul edilemez düzenleme, faşizmi —ki kapitalist sistemin bir ürünüdür— sosyalizm ve komünizmle eşitleyen tehlikeli “iki aşırılık” teorisine ve tarih dışı bir ideolojik yaklaşıma dayanmaktadır.
Bu tür önlemler, halkın haklarına yönelik saldırıların ve savaş hazırlıklarının tırmandığı bir dönemde, halk karşıtı baskıların yoğunlaştırılmasına hizmet etmektedir.
‘Hukukun üstünlüğü’ ve ‘insan hakları’ndan söz etmeyi alışkanlık haline getiren Avrupa Komisyonu’na soruyoruz:
- Komünistlerin ve halkın özgür siyasal ifade ve faaliyet hakkının kabul edilemez biçimde suç sayılması —ve Çekya’da olduğu gibi AB ülkelerinin üçte birinde yaşanan bu “cadı avı” süreci— konusunda Komisyonun tutumu nedir?
- Çekya, Polonya, Baltık ülkeleri veya diğer AB üye devletlerinde komünist partilerin faaliyetlerini yasaklayan, temel halk özgürlüklerini ortadan kaldıran bütün antikomünist yasaların derhal kaldırılması ve komünistlere yönelik tüm kovuşturmaların durdurulması yönündeki talep hakkında Komisyonun görüşü nedir?”
Avrupa Komisyonu adına McGrath’ın yanıtı
“Siyasi partilerin ve ulusal siyasetin örgütlenmesi ile düzenlenmesi, üye devletlerin münhasır yetkisi altındadır. Bu alanlarda özel kuralların belirlenmesi, üye devletlerin sorumluluğundadır; ancak bu süreçte, Avrupa Birliği Antlaşması’nın 2. ve 10. maddelerinde öngörülen temel ilkeler ile uluslararası yükümlülüklerine riayet edilmesi gerekir. İlgili ulusal idari ve yargı mercileri, yürürlükteki hukuk ve ilgili standartlara uygunluğu sağlamakla görevlidir.”
04.11.2025







